Sürdürülebilirlik

İklim Krizinin Yönetimi

İklim Krizini Nasıl Yönetiyoruz?

Çimsa olarak küresel bazda gerçekleşen gelişmeler ile paralel olarak tüm operasyonlarımız ve değer zincirimiz boyunca iklim kriz ile mücadele taahhüdümüzü aksiyonlara çevirecek güçlü adımlar atıyoruz.

İklim değişikliğinin Çimsa’nın değer zinciri üzerindeki etkilerini anlamak ve bu etkileri azaltmak için gerekli aksiyonları belirleme çalışmalarımızı İklimle İlgili Mali Açıklamalar Görev Gücü (Task Force on Climated Related Financial Disclosures-TCFD) ile uyumlu ve olası gelecek senaryolarını da gözeterek yürütüyoruz.

2050 hedeflerine en hassas şekilde ulaşabilmek için, 2025 ve 2030’u kilit önemde kilometre taşları olarak görüyor; şirket içi ve dışı paydaşların katılımı ile aksiyon ve yatırım planlarımızı oluşturuyoruz.

cimsa-onemlilik-derecesine-gore-riskler

Çimsa'nın İklim Değişikliği Stratejisi ve Aksiyon Planı

Kapsam 1 (doğrudan), Kapsam 2 (dolaylı) ve Kapsam 3 (değer zinciri) sera gazı emisyonlarının değer zinciri boyunca bir bütün olarak yönetilmesini ana stratejisi olarak kabul ediyoruz.

Üretim süreçlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarımızın hesaplanmasında, Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) ve Küresel Çimento ve Beton Birliği (GCCA) tarafından geliştirilen metodolojiyi kullanıyoruz.

Sera gazı emisyonları hesabını, bağımsız bir denetim kuruluşuna doğrulatıldıktan sonra Güvence Beyanı kapsamındaki Kapsam 1 ve Kapsam 2 verileri GCCA’nın GNR veri tabanına aktarıyoruz. Tedarik zinciri kapsamında yukarı (upstream) ve aşağı akıştaki (downstream) tüm girdilerin ve çıktıların hareketini de dahil ederek Kapsam 3 emisyonlarını hesaplıyoruz.

2050 yolculuğumuzu planlarken tüm emisyon tipleri için ana kaldıraçlarımızı belirleyerek, hedeflerimize katkı sağlama potansiyellerine göre yatırım ve aksiyon planlarımızı oluşturuyoruz.

Çimsa olarak, üretim süreçlerinde alternatif yakıt ve alternatif hammadde kullanımını öncelikle ele alarak çevre ve karbon nötr hedeflerine katkı sağlıyoruz. Karbon yoğun yakıtları karbonsuz biyokütle ve fosil olmayan yakıtlarla değiştirerek, çeşitli

endüstrilerin atık yönetim süreçlerine ve atıkların çevresel etkilerini azaltmaya da destek veriyoruz.

Yakıt kaynaklı CO2 emisyonlarının azaltılması amacıyla düşük emisyon değerlerine sahip biyokütle, lastik ve evsel atıktan türetilmiş yakıt kullanımının artırılmasına yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Alternatif yakıt odağımızı emisyon değeri düşük atıklara çevirerek, iş birliklerimizi bu doğrultuda geliştirmek ana konsantrasyon konularımız arasında yer alıyor.

Diğer endüstrilerin atıkları veya yan ürünleri olan mineral içeriği zengin alternatif hammaddeleri, Çimsa’nın döngüsel ekonomi kapsamındaki hedefleri ve doğal kaynak tüketiminin azaltılmasına sağladıkları katkı açısından, kritik önemde görüyoruz. 

Üretim süreçlerinde kullanılan enerji verimliliğinin artırılması ve enerji tüketimlerinin azaltılması sürekli gelişime açık bir konudur. Bu konudaki teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyoruz.

Enerji tedarik şirketlerinden, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen düşük CO2 emisyonlu enerji kullanımına yönelik opsiyonları değerlendiriyoruz. 

Mersin’deki tesisimiz, prosesten çıkan atık ısının elektrik enerjisine dönüştürülmesinde mümkün olan en verimli şekilde işletilirken, yeni projeler üzerinde çalışıyoruz.

Hidrojen enerjisinin Türkiye’de üretilmesine dair adımları yakından izliyor, döner fırın yakıtı olarak kullanılması konusunu gündemimizde tutuyoruz. Bu konuyu ayrıca AR-GE projeleri ile desteklemeye hazırlanıyoruz.

Karbon nötr yolculuğumuzdaki önemli konulardan biri de dekarbonize hammadde kullanımı ile kalsinasyon esnasında ortaya çıkan CO2 emisyonlarının azaltılması. 

Hammadde tedarik ağımız kanalıyla alternatif hammaddelerin deneme ve AR-GE çalışmaları planımızda yer alıyor. Diğer yandan farklı sektörlerin atıklarının dekarbonizasyon çalışmalarına katkı sağlaması amacıyla endüstriyel simbiyoz bakış açısını değerlendirmeye devam ediyoruz.

Sektörümüzde enerji verimliliği, alternatif hammadde ve yakıt, alternatif katkılar ile klinker miktarının azaltılması gibi çalışmalar devam ediyor. Diğer taraftan karbon yakalama, kullanma ve depolama teknolojilerinin karbon nötr hedefine ulaşma sürecinde %30-50 gibi bir paya ulaşacakları düşünülüyor.

Üyesi olduğumuz Küresel Çimento ve Beton Birliği’nın (GCCA) katkısı ve Çimsa’nın yapmış olduğu diğer iş birlikleri ile dünya genelinde CCUS teknolojilerinin ve start-up projelerinin takibini yapıyoruz. Sabancı Topluluğu içerisinde ortak projeler üzerinde

çalışıyoruz.

AR-GE Birimimizle “C-World” projesi ile karbondioksitin beton içerisine hapsedilmesine dair alternatifleri çalışarak ürünlerimizin karbon depolama amacıyla kullanımına yönelik tasarımlar geliştiriyoruz.

Gerek hammadde ve yardımcı malzemelerin tedarik edilmesi, gerek ürün satışı aşamalarında yoğun nakliye operasyonuna ihtiyaç duyan bir sektörde faaliyet gösteriyoruz.

Öncelik olarak Kapsam 3 emisyonlarını azaltacak düşük emisyonlu nakliye alternatiflerini değerlendiriyor, karayolunda elektrikli araçların yaygınlaşmasını, denizyolunda ise düşük emisyonlu yakıtlara geçişi destekleyecek teknolojik gelişimleri yakından takip ediyor ve geleceğe dair projeksiyonlar hazırlıyoruz. 

Yeşil Finansman Çerçevemiz