Karbon emisyonu (CO2 emisyonu), son dönemlerin en önemli çevresel konuları arasında yer alır. Özellikle endüstri devrimi ile atmosferde her geçen gün daha da artan karbon emisyonu, küresel ısınmanın ve çevresel krizlerin en önemli etkeni konumuna gelmiştir. Bu durumda ise karbon emisyonunu azaltım yöntemleri ön plana çıkmıştır. Karbon emisyonu, doğada oluşan karbonun atmosfere salınımı olduğundan bu salınımını azaltmak son derece önemlidir. Karbon emisyonunun sebepleri, hesaplanma yöntemi ve çözüm yolları hakkında kapsamlı bilgiler için yazımızı okumaya devam edebilirsiniz.

Karbon Emisyonu Nedir?
Karbon emisyonu, doğada oluşan karbonun atmosfere salınması olarak ifade edilir. Genellikle insan kaynaklı faaliyetler sonucunda oluşmaktadır. Sera gazları, atmosferin iç yüzeyini kaplayarak, güneşten gelen ışınların geri yansımasını önler. Bu durum ise dünya üzerindeki sıcaklığı artırarak büyük bir iklim problemine neden oldu. Sıcaklığın artışıyla orantılı olarak, yeryüzünün en büyük tatlı su kaynağı olan buzullar, her geçen gün daha fazla erimeye devam ediyor. Bunun sonucunda ise deniz seviyesi de her geçen gün daha fazla yükseliyor. Bu durum, doğal ekosistemler ile tarımın olumsuz etkilenmesine, canlı türlerinin tehlikeye girmesine ve insanlar üzerindeki sosyal- ekonomik etkilerin artmasına sebep olur.
Karbon emisyonları, kentsel alanlarda hava kirliliğine sebep olur. Bunun yanı sıra trafik yoğunluğu olan yerlerde, CO2 emisyonlarıyla birlikte zararlı gazlar ve partiküller de atmosfere salınmaktadır. Bu da solunum yolu rahatsızlıkları, kalp-damar hastalıkları ve diğer sağlık problemlerine zemin hazırlayabilir.
Genel olarak fosil yakıtlar, dünya genelinde en yaygın enerji kaynağı olduğu için büyük ölçüde karbon emisyonlarına katkıda bulunurlar. Bu yakıtların kısıtlı kaynak olması ve enerji güvenliği sorunu, alternatif, sürdürülebilir ve düşük karbonlu enerji kaynaklarının arayışını artırır niteliktedir. Bu kapsamda fosil yakıtların kullanımını azaltmak, sürdürülebilir enerji kaynaklarını benimsemek gerekir. Bu sayede çevre dostu ve ekonomik açıdan sürdürülebilir bir geleceğe yönelik önemli bir adım atılabilir.

Karbon Emisyonu Nasıl Hesaplanır?
Karbon emisyonu hesaplamak için karbon ayak izi hesaplaması yapmak gerekir. Karbon ayak izi; insanların ulaşım tercihleri, ısınma faaliyetleri, enerji tüketimi veya satın aldığı ürün ile hizmetin sonucunda atmosfere yayılan sera gazlarının, karbondioksit (CO2) eşdeğeri ile ölçümü olarak ifade edilir. Kısacası, tüm faaliyetlerin veya alınan ürün ile hizmetin gerçekleştirilmesi, üretilmesi için harcanan enerjinin atmosfere yaydığı karbondioksit miktarını hesaplama işlemidir.
Karbon ayak izine neden olan insan faaliyetleri dünyanın gereğinden fazla ısınmasına sebep olur. Bu nedenle iklim değişikliği, küresel ısınma, doğal hayatın tehlikeye düşmesi ve doğal kaynakların tükenmesi riskiyle karşı karşıya kalmak söz konusudur.
Karbon ayak izi rakamlarla ifade edilebilen bir kavram olarak bilinir. Atmosfere salınan karbondioksitin hacimsel karşılığı karbon ayak izinin sayısal değerini nitelemektedir. Karbon ayak izi hesaplama formülü olarak birçok farklı karmaşık formül mevcuttur. En genel hali ile bu formül aşağıdaki gibidir:
- Karbon ayak izi = Yakıt Tüketimi x Emisyon Faktörü
Formüldeki söz konusu yakıt yalnızca aracınızın yaktığı yakıt değildir. Gün içerisinde attığımız her adımda kullanılan ürünlerin karbon ayak izi de yakıta dahil edilmelidir. Bu formülleri ülkelere göre ayıran yaklaşımlar da vardır.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), sera gazı emisyonlarını 3 farklı aşama (tier) ile hesaplayan metodolojiler sunar. Aşamalar, metodolojinin karmaşıklığını niteler. Karbon ayak izi de gereken veri ve metodolojinin karmaşıklığına göre Tier 1, Tier 2 ya da Tier 3 yöntemleriyle hesaplanmaktadır.
Tier 2 ve Tier 3 genellikle yüksek aşama yöntemleri (higher-tier) olarak ifade edilir. Daha fazla bilgiyi değerlendiği ve daha çok veri elde ettiği için Tier 1’e kıyasla daha doğru olarak nitelendirilirler. Bunun yanı sıra raporlayan kuruluşun kaynaklarına göre kullanılacak yöntem farklılık gösterebilir. Bir işletme karbon emisyonunu hesaplama sürecinde elektrik tüketimini göz önünde bulundurduğunda Tier 2 yöntemini, doğal gaz tüketiminin neden olduğu salınım için Tier 1’i tercih edebilir.
Tier 1
IPCC kılavuzunda açıklanan emisyon faktörlerini ve diğer parametreleri kullanmaktadır. Bu yöntemin bazı basitleştirici varsayımları mevcuttur. Dışarıdan aldığı bazı verileri kendi bulgularıyla güncelleyebilir. Genellikle bu yöntem, iki veriye ihtiyaç duyar;
- Tüketilen yakıt miktarı ve
- Standart emisyon faktörü
Formülü ise şu şekildedir;
Emisyon GHG, FUEL (kg GHG) = Yakıt Tüketimi (TJ) x Emisyon Faktörü (Kg GHG/TJ)
Tier 2
Tier 1 ile aynı yaklaşıma sahip olan Tier 2, ülkeye göre emisyon faktörleri ve diğer parametrelere başvurur. Ülkeye göre emisyon faktörleri ve parametreleri, o ülkedeki ormanlara, iklim bölgelerine ve arazi kullanım sistemlerine daha uyumludur. Bu parametrelerden bazıları yakıtın kalitesi, karbon içeriği ve kullanılan yakma teknolojisi olarak ele alınabilir.
Bu yöntem ile hesaplama yapabilmek için;
- Tüketilen yakıt miktarı ve
- Her yakıt için ülkeye özel emisyon faktörünün belirlenmesi önemlidir.
Formülü ise şu şekildedir;
Emisyon GHG,FUEL (kg GHG) = Yakıt Tüketimi (TJ) x Emisyon Faktörü (Kg GHG/TJ)
Tier 3
Daha karmaşık modeller içerir ve daha çok veriye ihtiyaç duyar. Sonuçların şeffaflığının ve verilerin modelle entegrasyonunun artması için geliştirilmiş bir aşamadır. Genellikle alt aşamalardan daha doğru şekilde hesap sonucu sunduğu kabul edilir.
Tier 3 yöntemi kullanacağı yakıt tüketimi ve emisyon faktörünü tesise özgü olarak hesaplamaktadır. Bu nedenle de gerçeğe yakın hesaplama yaptığı varsayılır.
Yöntem, tesise özgü parametreleri bulabilmek için aşağıdaki gibi spesifik bilgilere ihtiyaç duyar;
- Kullanılan yakıt türü
- Yakma teknolojisi
- Çalışma kriterleri
- Kontrol teknolojisi
- Bakımın kalitesi
- Yakıtı yakan ekipmanların kaç senedir kullanıldığı
Tier 1’den Tier 3’e ilerleme genel olarak, sera gazı emisyonları tahminlerinin kesinleşmesini temsil eder ancak ölçüm süreçlerinin uzamasını ve analizlerin karmaşıklaşmasını da gerektirir. Bu nedenle ölçüm firmaları bu yöntemleri bazı alternatif sıralarla tercih eder.

Enerji Kaynaklarına Göre Karbon Emisyon Değerleri
Enerji kaynaklarına göre karbon emisyon değerleri, farklı enerji türlerinin atmosfere saldığı karbondioksit (CO2) miktarını belirtmektedir. Genel olarak bazı yaygın enerji kaynaklarının emisyon değerleri aşağıdaki gibidir:
Kaynak | OrtalamaSera Gazı Emisyonu(ton-CO2/GWh) |
Linyit | 1.054 |
İthal kömür | 888 |
Taş kömürü | 888 |
Fuel-oil | 733 |
Doğal gaz | 499 |
Nükleer | 66 |
Jeotermal | 38 |
Biyokütle | 26 |
Hidroelektrik | 26 |
Güneş | 23 |
Rüzgâr | 10 |
Yukarıda yer alan tablo ve değerler “enerjiatlasi.com” adresinden alınmıştır. Tablonun yer aldığı makaleye tamamına web site üzerinden ulaşabilirsiniz.
Sıfır Karbon Emisyonu Hedefi
Net Sıfır Hedefine ulaşmak için kurumların ve bireylerin bazı sorumluluklar alması gerekir. Bu kurumlar için sıfır karbon emisyonu hedeflerine ulaşmanın ipuçları şu şekilde sıralanabilir:
Yeni Emisyon Oluşturmama
Yeni emisyonları sınırlamak, sıfır hedefine ulaşmanın temeli olarak ifade edilir. Her yeni emisyon, dengelenmesi gereken bir karbondioksit miktarı anlamına gelir. Kısacası, yeni emisyonlar oluşturulmazsa veya azaltılırsa, bu durum atmosferdeki sera gazlarını azaltma çabalarını kolay bir hale getirebilir. Emisyonları başlangıçta önlemek, daha sonra bu emisyonları telafi etmek için yapılan yatırımlardan ve çabalarından tasarruf etmemize de katkı sunar.
Fosil Yakıtlardan Uzaklaşma
Fosil yakıtlar, küresel sera gazı emisyonlarının temelidir. Kömür, petrol ve doğal gazın kullanımı, atmosfere büyük miktarda karbondioksit salınmasına sebep olur. Bu nedenle, fosil yakıtlardan uzaklaşarak yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek, sıfır hedefine ulaşma konusunda atılacak kritik adımlardandır.
Yenilenebilir Enerjiye Yatırım
Yenilenebilir enerji, fosil yakıtların yerini alabilecek en temiz enerji kaynağı olarak görülür. Güneş, rüzgâr, su ve jeotermal enerji gibi yenilenebilir enerji kaynakları, karbonsuz veya düşük karbonlu enerji üretimi sağlamaktadır. Bu enerji kaynaklarına yatırım yapmak, emisyonları azaltma çabalarını hızlandırmanın yanı sıra, enerji bağımlılığını azaltmaya da olanak tanır.
Enerji Verimliliğini Artırma
Enerji verimliliği, aynı enerji miktarıyla daha fazla iş yapmayı ifade eder. Binalarda ısı yalıtımını artırmak, enerji tasarruflu cihazlar kullanmak ve endüstriyel süreçleri optimize etmek, enerji ihtiyacını ve karbon ayak izini azaltır. Enerji verimliliği, ekonomik faydaların yanı sıra emisyonları azaltma potansiyeliyle de ön plana çıkmaktadır.
Ormanları ve Yeşil Alanları Koruma
Ormanlar, dünyanın karbon dengesini koruma alanında önemli bir role sahiptir. Ormansızlaşmayı engellemek ve doğal yaşam alanlarını korumak, sera gazı emisyonlarıyla mücadele konusunda önemlidir. Ormanların korunması, karbonu doğal olarak depolayarak atmosferdeki karbondioksiti azaltmada büyük bir fayda sunar.

Çimsa’nın Karbon Emisyonu Azaltımına Yönelik Çalışmaları
Çimsa GreenWave
Çimsa; Düşük Karbon Programı kapsamında geliştirdiği Ecofort ve Ecoshine ürünleriyle, çevreye duyarlı ve düşük karbon ayak izine sahip inşaat çözümleri sunar. Bu yenilikçi ürünler ile hem emisyon azaltım hedeflerine hem de daha yeşil ve sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlar.
Çimsa’nın Beyaz Betonu OpaCrete ve 3D Teknolojisi
Mimari özelliği ve dayanıklılığı ile 3D teknolojisini bir araya getiren ürünü RapıDome’da karbon emisyonu azaltma çalışmaları alanında öncü niteliğe sahiptir. 3D beton yazıcı ile modüler yapı elemanlarının inşası, sektördeki dijitalleşme ve otomasyon sistemleri ile yeni yapı teknolojilerinin geliştirilmesini de destekler. Bu teknoloji ile maliyet azaltımı, hızlı kurulum ve değişikliklere uyum avantajları ile daha esnek ve sürdürülebilir yeni bir iş kolu oluşması mümkündür.
Çimsa OpaCrete ürününe göz atmak için buraya tıklayın.
Çimsa Gri Çimento Dönüşümü
Izo Power 42,5: Düşük karbon ayak izi, kontrollü hidratasyon ısısı ve yüksek durabilite özellikleriyle öne çıkan bir üründür. Klasik Portland çimentosuna göre karbon emisyonlarını %15 oranında azaltmaktadır.
Master Power: Düşük karbon ayak izi, çiçeklenmeyi önleme ve çatlak oluşumunu engellemeye yardımcı özellikler taşıyan üründür. Klasik Portland çimentosuna kıyasla %50’ye kadar karbon emisyonlarının azaltılmasını sağlamaktadır. Avrupa Birliği Taksonomisi’nin “önemli katkı seviyesi” ile uyumlu üretilmektedir.
Çimsa olarak küresel ekonominin bir parçası olarak insana ve çevreye saygılı yaklaşımımız ile yeşil dönüşümün gerekliliklerini yerine getirerek hizmet vermek en temel hedefimiz! Sürdürülebilirlik sayfamızı ziyaret etmek için burayı tıklayın.